Bilimsel çalışmalar ve teknolojik gelişmeler, teşhis ve tedaviye büyük katkıda bulunmuştur. Minimal invaziv kapak cerrahisi, hem hasta hem de doktor için konfor sağlayan, bu teknolojik olarak gelişmiş tedavi yöntemlerinden biridir. 7 cm’den daha küçük bir kesiden yapılan bu ameliyat, ilk kez 1998’de uygulanmıştır. Prosedür, kulakçıklar ve karıncıklar arasındaki deliklerin kapatılması ve aorta ile akciğer damarları arasında olmaması gereken damarların bağlanması esasına dayanır. Bu prosedür ilk kez Dokuz Eylül Üniversitesi’nde gerçekleştirilmiştir. Prof. Dr. Öztekin Oto, 2000 yılından bu yana minimal invaziv kapak değiştirme operasyonlarını, göğüs kemiğinden 5 cm’lik kesilerle ve mitral kapak operasyonlarını göğüs kemiğinin altından 5 cm’lik kesilerle gerçekleştirmektedir. Son zamanlarda ise kadın hastalarda mitral kapak değiştirme veya onarım operasyonları göğüs kemiği açılmadan, sadece sütyen çizgisi kullanılarak yapılmaktadır.

Minimal İnvaziv Kalp Cerrahisinin Avantajları Nelerdir? Göğüs kemiğinin kesilmesine gerek kalmadan yapılan minimal invaziv kalp cerrahisi, hem cerrahlar hem de hastalar için şu avantajları sunar:

• Kozmetik avantajlar: Göğüs kemiği üzerinde veya altında açılan kesiler giysilerin altında saklanabilir. Ayrıca, bikini bölgesinin altında kalacak şekilde yapılan işlemlerle kozmetik sorunlar kolayca önlenir.
• Hızlı iyileşme süreci: Minimal invaziv kalp cerrahisi uygulanan yaşlı hastalarda iyileşme süreci oldukça hızlıdır. Hasta, ameliyattan kısa bir süre sonra iyileşmeye başlar.
• Az ağrı: Hastalar, ameliyat sonrası minimal ağrı yaşar.
• Kanama nadir görülür: Doku hasarı minimal olduğundan, kan transfüzyonuna daha az ihtiyaç duyulur.
• Yoğun bakım ve hastanede kalış süresi kısadır: Minimal invaziv kalp cerrahisi sonrası hastanın hastanede genellikle 3-4 gün kalması yeterlidir.
• Günlük hayata dönüş: Hastalar minimal invaziv kalp cerrahisinden sonra işlerine, araba kullanmaya ve cinsel hayatlarına geri dönebilirler.